Neyin öncelikli olduğundan, hangi tartışmalara daha fazla önem vermek gerektiğinden emin olamadığımız anlarda açıp Diyarbakır’da veya dünyanın öbür ucunda Popayán’da öldürülmüş bu genç direnişçilerin hep genç kalacak yüzlerine bakmak bize yardımcı olabilir.
SERHAT TUTKAL
Front Line Defenders, 2021 yılında öldürüldüğü tespit edilen 358 insan hakları savunucusuna dair raporunu bir ay kadar önce yayınladı.[1] Rapora göre 2021’de öldürülen 358 insan hakları savunucusunun 138’i Kolombiya’da öldürülmüş. Kolombiya’yı Meksika (42 cinayet), Brezilya (27 cinayet), Hindistan (23 cinayet) ve Afganistan (19 cinayet) izliyor. Yalnızca bu sayılara bakmak dahi Kolombiya’da insan hakları savunucularının ve aktivistlerin ne denli korkunç koşullarda mücadele ettiklerini göstermeye yetiyor. Kolombiyalı kuruluş Indepaz da yayınladığı raporda, Kolombiya’da 2021 yılında 171 toplumsal liderin ve 43 silah bırakan FARC militanının öldürüldüğünü göstermişti.[2]
Front Line Defenders’ın yukarıda bağlantısını verdiğim raporunda geçtiğimiz yıl dünyanın çeşitli ülkelerinde öldürülen 358 insan hakları savunucusunun tek tek isimleri yazılmış. Açıp bakmanızı öneririm. İki sayfaya küçük küçük yazılmış isimlerin her birinin ardında ezilenleri savunmaya, hak mücadelesine, direnişe adanmış ve cinayetle sonuçlanmış bir hayat var. Örnek olarak Kolombiya başlığının altında göreceğiniz 138 isimden birinden bahsetmek istiyorum: Esteban Mosquera Iglesias.
Kolombiya’da devlet şiddetinin meşrulaştırılması/gayrimeşrulaştırılması üzerine yürüttüğüm çalışma çerçevesinde 2018 yılında Cauca Üniversitesi’nde gerçekleşen polis saldırısını incelemekteyim. 13 Aralık 2018 günü, Cauca Üniversitesi’nde 2018 üniversite grevinin parçası olarak düzenlenen eyleme saldıran polis çok sayıda öğrenciyi yaralamıştı. Bu öğrencilerden biri Kolombiya’da çok sayıda ulusal habere konu oldu. Konservatuvarda Enstrümantal Müzik bölümünde okuyan Esteban Mosquera polisin gözüne ateşlediği kapsül yüzünden sol gözünü kaybetmişti. Esteban’ın hemen saldırı sonrasında çekilen fotoğrafları tüm ülkeye yayılmış, ülkenin önde gelen sol siyasetçileri saldırıya tepki göstermişlerdi. Esteban saldırıya uğradığında polis saldırısını görüntülüyordu, sanıyorum gözünü çıkararak bu saldırıları görüntüleyen ve sosyal medyada paylaşan öğrencilere bir mesaj göndermeyi hedeflediler. Kolombiya polisinin eylemcilerin gözlerini hedef alması az rastlanan bir durum değil. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen eylemlerde de 28 Nisan-28 Haziran arasında 83 eylemci gözünden yaralanmıştı.[3]
2018’de yeni göreve gelen Duque hükümetine karşı gerçekleşen üniversite grevi 2 aydan fazla sürmüştü. Ülkedeki tüm kamu üniversitelerinin katıldığı ve rektörler tarafından dahi desteklenen bu grev sonrasında hükümetin kamu üniversitelerinin tamamen ortadan kalkmasına yol açabilecek düzenlemeleri geri çektirilmiş, kamu üniversitelerine ayrılan bütçenin de artırılması sağlanmıştı. Grev sırasında gerçekleşen eylemlere yönelik çok sayıda polis saldırısı olmuştu. Kolombiya’da üniversite aktörlerinin yürüttüğü mücadelelere dair ileride daha detaylı yazarım herhalde.
Polisin 2018 sonlarında gözünü çıkardığı Esteban Mosquera saldırı sonrasında bölgenin bilinen öğrenci liderlerinden oldu. Özellikle harçların kaldırılması ve öğrencilere mali destek verilmesi taleplerini içeren ücretsiz eğitim hakkı mücadelesinde önemli bir rol oynadı. Hem annesini hem babasını kaybetmiş, eğitimini finanse edebilmek için güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalmış, üniversiteye düzenlenen polis saldırısında gözünü kaybetmiş bir öğrenci olan Esteban kendinden sonra gelecek öğrencilerin hayatını kolaylaştırmak adına mücadele ediyordu. Saldırıdan sonra yerel bir alternatif medya organında öğrenci hareketleri ve eylemlere yönelik saldırılara dair fotoğraflarını ve değerlendirmelerini yayınlamaya başladı. Basın görevlisi olmasına rağmen, haber yapmaya gittiği eylemlerde iki kez gözaltına alındı.
Esteban Mosquera 23 Ağustos 2021 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Birkaç ay sonra kendisini para karşılığı öldürdüklerini kabul eden tetikçilerin tutuklanmasının ardından dava kapandı. Esteban Mosquera’nın öldürüldüğünü, aynı gün haberi paylaşan Indepaz’ın Twitter hesabından öğrenmiştim.[4] Böylelikle Indepaz’ın 2021 yılında Kolombiya’da öldürülen toplumsal liderler listesinde 110. sıraya Esteban’ın ismi yazılmış oldu.
Birkaç gün önce Kolombiya’nın meşhur paramiliter grubu Aguilas Negras (Kara Kartallar) çeşitli şahıs ve kuruluşları hedef alacağını bildiren bir tehdit açıklaması yayınladı.[5] Açıklamada tehdit edilen kuruluşlardan biri de Kolombiya’daki tüm siyasi cinayetlerin peşine düşerek haber yapan Indepaz. Indepaz’ın 2022 yılında gerçekleşen cinayetler listesine[6] baktığımızda şimdiden 41 toplumsal liderin ve 9 silah bırakan FARC militanının öldürüldüğünü görebiliriz. Belki siz bu yazıyı okuyana dek Kolombiya’nın bir köşesinde öldürülen bir sendikacının, gazetecinin, yerli aktivistinin veya köylü önderinin ismi listenin 42. sırasına yazılmış olacak. Bu isimler Front Line Defenders’ın 2022 raporunda yine küçük küçük yazılarak Kolombiya’nın insan hakları savunucuları ve aktivistler için dünyanın en tehlikeli ülkesi olduğunu gösterecek. Buna rağmen binlerce aktivist 2023’te mücadeleye devam edecek. Öldürülen aktivistlerin yerini yenileri alacak. Birileri tüm tehditlere rağmen bunların haberini yapacak. Bu düzen eninde sonunda değişecekse bu insanlar sayesinde değişecek.
Bitirirken
Benim için müzik öğrencisi Esteban Mosquera’nın hikayesi genç yaşta öldürülen bir başka müzik öğrencisinin, Kemal Kurkut’un hikayesinden ayrı düşünülemez. Kemal Kurkut da 10 Ekim saldırısından sağ çıkmış ama 1,5 yıl sonra Diyarbakır Newroz’unda öldürülmüştü. Sanıyorum ki neyin öncelikli olduğundan, hangi tartışmalara daha fazla önem vermek gerektiğinden emin olamadığımız anlarda açıp Diyarbakır’da veya dünyanın öbür ucunda Popayán’da öldürülmüş bu genç direnişçilerin hep genç kalacak yüzlerine bakmak bize yardımcı olabilir. Bazen bu zalimliği o kadar kanıksıyoruz ki görece çok daha küçük şeyler karşısında gösterdiğimiz öfkeyi cinayetle sonlanan bu hayatlardan esirgiyoruz. Belki neyle mücadele ettiğimizi yeniden hatırlamak için bazen dünyanın hiç bilmediğimiz bir köşesinde polis, ordu veya paramiliterler tarafından öldürülmüş bir aktivistin adını internette aratıp karşımıza çıkan fotoğraflarına uzun uzun bakmak gerekiyordur. Sömürüye, haksızlığa, baskıya karşı mücadele ettiği için öldürülen bu insanların bir daha açılmayacak gözlerine, artık tekrarlanmayacak mutlu anların birisinde fotoğraflanmış gülümsemelerine bakmak belki birbirimizle kurduğumuz ilişkiyi de dönüştürebilir. Bu ilişkiyi bir şekilde dönüştürmeyi ve önceliklerimizi gözden geçirip yeniden düzenlemeyi başaramadığımız takdirde ne yazık ki öldürülen, saldırıya uğrayan, hapse atılan, tehdit edilen aktivistler listesine her yıl binlerce yeni isim eklenmeye devam edecek.
[1] https://www.frontlinedefenders.org/sites/default/files/hrd_memorial_2021_report_final.pdf
[2] https://indepaz.org.co/lideres-sociales-y-defensores-de-derechos-humanos-asesinados-en-2021/
[3] https://www.indepaz.org.co/wp-content/uploads/2021/06/3.-INFORME-VIOLENCIAS-EN-EL-MARCO-DEL-PARO-NACIONAL-2021.pdf
[4] https://twitter.com/Indepaz/status/1429968003957940228
[5] https://twitter.com/CricDdhh/status/1507745317881536515
[6] https://indepaz.org.co/lideres-sociales-defensores-de-dd-hh-y-firmantes-de-acuerdo-asesinados-en-2022/
Fotoğraf: Twitter / @Jahfrann